Yedi Denizler
Yedi Denizler

Denizler, yaşamın başladığı yer olarak kabul edilmektedir. Karasal yaşam süren insanlar için denizler, göller ve büyük ırmaklar toplumların bulunduğu coğrafya ile ilişkili olarak önemli bir yaşam alanı, ticaret alanı ve keşif yapma merakını tetikleyen özelliği olduğu kadar denizin kendinden ve deniz kaynaklı yaşanan afet ve savaşlardan korkma ve korunma anlamları içermektedir.
Geçmişte ve günümüz kültürlerinde, ‘’Yedi Deniz’’ bölgesel su kütlelerini, egzotik su kütlelerini veya ticaret rotaları olarak kullanılan su kütlelerini ifade etmektedir.
Çin, Hint, Roma ve Pers antik edebiyatında ‘Yedi Deniz’ ifadesi sık kullanılmaktadır. Bu coğrafyadaki toplumlar günümüz okyanus kavramından çok önceleri Akdeniz, Karadeniz, Hazar,Kızıldeniz ve Hint okyanusunda keşif seyirleri, zorunlu seyirler, ticaret ve korsanlıklar yapmışlardır.
‘Yedi Denizler’ içinde yer alan su kütlelerinin listesi kültürden kültüre ve zamanla değişmektedir. Bazı coğrafyalarda büyük göller ve ırmaklar bu ifade içerisinde yer almıştır. Denizlerin sayısıgerçekte “yedi” olmayıp bazı kültürlerde “çok veya bir çok” anlamında kullanılmıştır.
İçinde olduğumuz coğrafya, Kuzey ve Doğu Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Avrasya kültürlerinin iç içe geçtiği bir alan olup, antik çağlardan itibaren denizlerle ilgili çeşitli efsaneler ve masallar üretilmiştir. Coğrafyamızda yaygın ve bilinen Binbir Gece masallarından Gemici Simbadmasalında ‘Yedi Denizler’ deniz korsanları ve toplumların denizle ilişkilerini anlatmaktadır.
Antik dönemde, bazı toplumlarda ‘Yedi Deniz’ ulaşabildikleri ticari deniz yollarını temsil etmekte, bazılarında erişebildikleri bilinen denizler, koylar, körfezler ve okyanusların bazı kısımlarını ifade etmekte kullanılmıştır. Başka bir coğrafyada uzak ve garip su yollarını ifade etmiştir. Hatta ‘Yedi Denizler’ ifadesi var olmamış denizleri ifade etmek amaçlı kullanılmıştır.
Antik Çağda, Persler için ‘Yedi Deniz’ ifadesi içerisinde, Oxus Nehri’ni oluşturan akarsular yer almaktadır. Musevi toplumların dini kitabı Babil Talmud’una göre, günümüz Filistin ve İsrail topraklarını ‘Yedi Deniz’ ve dört nehir çevrelemektedir ifadesi yer almaktadır. Yedi denizler;Celile Denizi (Celile/Taberiye veya Kinneret Gölü), Ölü Deniz (Lut Gölü), Kızıldeniz, HulaGölü, Aspamya Denizi, Birkat Ram Gölü ve Akdeniz’dir.
Orta çağda Araplar ve komşularına göre ‘Yedi Deniz’, ticareti sağlayan, dini ve ticari deniz savaşları yaptıkları Doğu’daki denizlerdir. Bunlar; Bengal Körfezi, Umman Denizi, Tayland Körfezi , Singapur Boğazı, Malakka Boğazı (Sumatra Adası ile Malezya Yarımadası arasında 805 km uzunluğunda dar bir boğaz), Güney Çin Denizi ve Basra Körfezidir. Helenler için; HazarDenizi, Akdeniz, Adriyatik, Ege, Karadeniz ve Kızıldeniz ile Basra Körfezi olmuştur.
Avrupa kıtasının iç ve güneydoğu kesimi için ‘Yedi Deniz’ ifadesi; Umman, Kızıldeniz, Karadeniz, Akdeniz, Hazar ve Adriyatik Denizi’ni kapsarken, özellikle Kuzey ve Batı Avrupa toplumlarının Kuzey Amerika ile başlayan keşifleri, işgaller ve ticari, dini savaşlarla Yedi Denizlere Kuzey Denizi, Atlas Okyanusu, Pasifik Okyanusu, Arktik Okyanusu (Kuzey Buz Denizi), Hint Okyanusu, Meksika Körfezi ve Karayip Denizi eklenmiştir.
Günümüzde 19. yüzyıldan itibaren ‘Yedi Deniz İfadesi coğrafik olarak beş kısma ayrılmış olan okyanusları ifade etmektedir. Bunlar; sonradan eklenen Güney Okyanusu olmak üzere, Atlantik, Pasifik (Büyük), Hint ve Artrik Okyanusudur.
Derleme ve Alıntılar
Nalan Yüksel’in katkıılarıyla…